|
Ukrayna'nın illeri |
Bu blog’ta genelde şehirler üzerine yazılar yazsam da arada
böyle yorum ve öneri yazıları da yayınlıyorum. Ukrayna gezim süresince Kırım
sorunuyla ilgili pek çok şey öğrendim. En önemlisi Ukrayna halkının bu konuya
nasıl baktığını gözlemledim. Ve tabii bunu yalnızca kilise ve müze gezerek
değil, Ukraynalı arkadaşlarımla sohbet ederek başardım.
Ukrayna'ya bakış
Öncelikle Ukrayna hakkında birkaç önbilgi vermek gerek.
Ukrayna Karadeniz’in kuzey kıyılarını neredeyse tümüyle kaplayan, çok ama çok
büyük bir ülke. Neredeyse Türkiye’nin yüzölçümüne yakın bir büyüklüğü var ve
topraklarının tümü Avrupa’da bulunan en geniş ülke olma özelliğini taşıyor.
Sovyetler birliği dağıldıktan sonra kendini en iyi ve en çabuk toparlayan ülkelerden biri. Bunda kuşkusuz eski Sovyet sanayiinin büyük ölçüde
Ukrayna topraklarında bulunmasının etkisi var. Ukrayna halkı ile Rus halkı
benzetme ne kadar doğru bilmiyorum ama Türklerle Azeriler ya da Türklerle
Türkmenler gibi. Dilleri, kültürleri az-çok benzeş. Ama bu iki kardeş arasına
son yıllarda karakedi girdi ve Rusya’nın Kırım’ı ilhak etme girişimiyle
birlikte tüm ipler koptu, iki ülke arasındaki köprüler atıldı.
Kırım'da neler oldu?
|
Putinli tuıvaletkâğıtları. Ukrayna'da Putin nefreti had safhada |
Kırım, Kırımtatar dediğimiz Türkî kökenli halkın anavatanı.
Kırımtatarlar, Stalin döneminde Özbekistan’a sürüldü ve Kırım’a Ruslar
yerleştirildi. Bugün Kırım’da 1,5 milyon Rus, 550 bin Ukraynalı ve Sovyetlerin
dağılmasından sonra sürgünden geri dönebilen 250 bin Kırımtatar yaşıyor.
Kırım yarımadası Kuzey Karadeniz’in kilidi diyebiliriz.
Karadeniz’de üstünlük kurmak için çok stratejik bir nokta. Rusya’nın ezelden
beri ağzının sularını akıta akıta baktığı; ama Ukrayna ile dostane ilişkiler
sürdürüldüğü ve Ukrayna’ya sözünü geçirebildiği için elini uzatmadığı bir yerdi
Kırım. Peki, ne değişti de Rusya Kırım’a göz dikti?
Ukrayna ile Rusya’nın arasının açılmasının temel nedeni
Ukrayna’nın Rusya’nın gölgesinde bir uydu gibi yaşamayı reddedip yüzünü Batı’ya
çevirmesi ve hatta Avrupa Birliği’ne göz kırpması. Avrupa Birliği demek,
NATO’ya üyeliğin de yolunu açar ki, bu Rusya’nın asla göz yumamayacağı bir
hamle… Avrupa Birliği ve NATO üyelikleri Rusya’nın Ukrayna üzerindeki görünmez
etkisini ve yumuşak gücünü yok edeceği için Rusya bir an önce harekete geçti ve
küçük kardeşin önünü kesti.
Rusya ne yapmıştı tek tümceyle özetleyelim: Yüzü Avrupa’ya
dönük bir Ukrayna üzerinde etkisini yitirmekten korktuğu için halkının
çoğunluğu Ruslardan oluşan özerk Kırım’ın parlamentosunda bir oylama
yaptırıldı. Ukrayna ve Kırımtatar kökenli halk halkoylamasını boykot etti. Yalnızca
etnik Rusların katıldığı bu oylama sonucunda Kırım parlamentosu %95 evet’le
Ukrayna’dan ayrılıp Rusya’ya bağlanmayı seçti. Mecliste ve Kırım’da azınlıkta
olan Ukraynalılar ve Kırımtatarlar ne kadar dirense de; dünyada neredeyse
hiçbir ülke tanımasa da Rusya kendisine sığınan Kırım’a kapılarının seve seve
açtı ve memnuniyetle Kırım’ı ilhak ederek haritalarını bile değiştirdi.
Kırım’daki referandumu ve Kırım’ın Rusya’ya bağlanmasını
tanıyan az sayıda ülke var: Afganistan, Suriye, Küba, Venezuela, Kuzey Kore ve
Nikaragua… Ukrayna halkına göre hepsi de para ve silah yardımı karşılığında
bunu yaptı.
Rusya'nın bakış açısı
|
Ukraynalılar bu savaşı Putin'in kirli
hesaplarından biri olarak görüyor |
Ukrayna’da duyduğum en ilginç şeyse Türkiye’nin tutumuyla
ilgili yorumlar oldu. Ukrayna halkı,
halkoylaması sonucu Kırım Rusya’ya bağlanınca Türkiye’nin askerî
müdahalede bulunacağına bir süre kesin gözüyle bakmış. Türkiye’nin
soydaşlarının yaşadığı ve eski Türk toprağı olan Kırım’ı Ruslara
yedirmeyeceğini ve büyük bir savaşın çıkacağını düşünmüşler. Fakat Türkiye’nin
cılız bir itiraz ve kınamayla yetinmesine çok ama çok şaşırmışlar. Hatta
Cumhurbaşkanının Kırım krizinden sonra Putin’le görüşmesine çok çok
içerlemişler. Şimdi çoğu Ukraynalı Türkiye’yi Kırım’ın Rusya’ya ilhakına göz
yummakla hatta Rusya ile işbirliği yapmakla suçluyor. Ama Türkiye’nin pasif duruşuna
bakınca Ukraynalılara hak vermemek mümkün değil…
Buraya kadar anlattıklarım; yani halkoylaması, Kırım’ın
Rusya’ya bağlanması, kimi ülkelerin bunu tanıması, kimi ülkelerin kınaması vs
işin kâğıt üstünde olan bölümü… Bir de buzdağının diğer yüzü var. Kırım dışında
Doğu Ukrayna’nın kimi başka bölgelerinde Ruslar nüfussal olarak çoğunlukta.
Kırım’da ve buralarda tam anlamıyla bir içsavaş hâli yaşanıyor. Ukrayna silahlı
güçleri Kırım’dan tamamen çıkarılmış olsa da iki ordu arasında hâlâ sıcak temas
ve çatışmalar yaşanabiliyor. Çoğunluğu Ruıslardan oluşan doğu şehirleri ise
resmiyette Ukrayna toprağı görünse de Rusya buralara da göz dikmiş durumda.
Ayrılıkçı gruplar sözde silahlanarak orduya karşı başkaldırmış… Fakat bu
“silahlanan grupların” Rus askeri olduğunu Mısır’daki sağır sultan bile duymuş.
Rusya ısrar ve inatla bölgede askeri bulunmadığını vurgulasa da kimse inanmıyor
elbet…
|
İşgâl karşıtı gösterilere her yaştan katılan var |
Velhasıl Rusya Ukrayna’yı tümüyle ele geçiremeyeceğini
bildiği için hiç değilse kendi soydaşlarını ve destekçilerini bünyesine katarak
Ukrayna’yı bir enkaza dönmüş olarak rahat bırakmaya karar vermiş gibi
görünüyor. Filler tepişir, çimenler ezilir derler ya… Rusya istediğini koparmak
için bu güzel ülkeyi ve insanlarını var gücüyle eziyor.
Yaptığım bir başka sohbette, arkadaşlarımdan biri çok farklı
bir açıdan olaya bakmamı sağladı… Ukrayna’nın hızlı kendini toparlaması,
gelişmesi ve büyümesi, Rusya’yı epey zamandır kızdırmaktaymış. Ukrayna yaşamın
her alanında hızla Avrupa ölçütlerini yakalamaya, zenginleşmeye ve demokratikleşmeye
başlayınca ve Rus yönetimini bir korku almış. Kendi halkı Ukrayna’yı görüp
başkaldırmadan ya da siyasilere hesap sormadan önce Ukrayna’nın ilerlemesini
sekteye uğratacak bir şey yapmak mecburiyetinde hissetmişler kendilerini ve bu
halkoylaması ve Kırım’ın ilhakı süreci başlamış. En başta komplo teorisi ya da
Bizans entrikası gibi görünse de diplomaside hiçbir şeyin göründüğü gibi
olmadığını bildiğim için bana oldukça mantıklı geldi.
Ukraynalıların işgale tepkisi
|
Ukrayna halkı her pazar meydanlara iniyor |
Her gün ülkenin doğusunda Ukraynalı onlarca genç Rusya ya da
Rusya’nın silahlandırdığı gruplarca öldürülüyor. Otobüs duraklarına havantopu
mermileri düşüyor ve katliamlar yaşanıyor. Yalnızca Türkiye değil tüm dünya
kayıtsız bu duruma. En fazla 2 dakikalık bir haber olarak duyuruluyor
televizyonlarda… Ukrayna halkı öfke dolu. Bu ikiyüzlülüğe karşı seslerini
yükseltiyorlar ama kimsenin kulak astığı yok. Bizim duymaya çok alıştığımız
sözler ama Fransa’da 12 kişi öldürüldü dünya ayağa kalktı; bizim ülkemizde her
gün insanlar ölüyor ama herkes neden susuyor diye soruyorlar haklı olarak.
Çıkarcı siyasetçiler yüzünden iki kardeş halkın birbirine
düşmüş olması gerçekten çok acı. Ukrayna halkı arasında inanılmaz bir
milliyetçilik akımı başlamış. Ruslardan ve Rusçadan nefret etmeye kadar varmış
artık iş. Tüm evlerin pencerelerinden Ukrayna bayrakları sallanıyor. Arabalara,
bisikletlere, dükkân ve mağaza kapılarına hep Ukrayna bayrak ve çıkartmaları
asılmış. İnsanlar çantalarına, dikiz aynalarına, bebek arabalarına hep Ukrayna
bayrağının renkleri olan mavi-sarı bandanalar, kurdeleler asmış.
|
Resim yazısı ekle |
Her ölüm haberi geldiğinde halk yılmadan, bıkmadan sokağa
dökülüyor. Ama tek bir yabancı basın mensubu görmek bile imkânsız gösterilerde.
Kiev’in en büyük meydanı Nezalejnosti Meydanı’nda ben de çok büyük bir
gösteriye tanık oldum. Öldürülen askerler için mumlar yakılıyor, çiçekler
bırakılıyor, anma köşeleri oluşturuluyor. Duygulanmamak elde değil.
Şehrin her yerinde, her köşebaşı, her ağaç dibi bir anma
alanına dönüştürülmüş. Buldukları her ağaca ölen gencin resmini asmışlar,
dallara Ukrayna bayrakları ve mavi-sarı kurdeleler bağlamışlar ve ağacın dibini
mumlarla, çiçeklerle doldurmuşlar. Bizim şehitlerimiz için hissettiklerimizi
birebir yüreklerinde duyumsuyor Ukraynalılar. Sanırım onların kendi şehitlerine
karşı hissettikleri bu duygularını Türk milleti kadar iyi anlayacak kimse
çıkmaz.
Gösterilerde ve çoğu dükkânların, evlerin pencerelerinde
Putin karşıtı karikatür ve yazılar göze çarpıyor. Üzerinde Putin’in resminin
basılı olduğu tuvaletkâğıtları ve kapı paspasları şu sıralar Ukrayna’da en çok
satılan şeylerden biri. Ben de neredeyse her dükkânda gördüm. Hiçbir halka
karşı düşmanlığım olamaz ama bir devlet adamı olarak Putin’e öfke duymamam
mümkün değil.
Kırım sorununun Ukrayna'ya etkileri
|
Ölen askerler anısına hazırlanan köşe |
Putin uygulamaya koyduğu planı başarıya erdirmiş gibi
görünüyor. Ukrayna ekonomisi hiç olmadığı kadar kötü gitmekte. Askerî
harcamalar artıp, ticaret de sekteye uğrayınca ülke ekonomik darboğaza girmiş.
Çernivtsi gibi önemli kentlerde bile havalimanları ödenek yetersizliği
nedeniyle kapısına kilit vuruyor ve uçuşa kapanıyor. Üniversiteler bile ısıtma
ve aydınlatma giderleri büyük yük oluşturduğu için bu kış eğitim öğretime ara
vermiş durumda.
Para birimleri olan grivna yine aynı şekilde hiç olmadığı
kadar değer yitirmiş durumda. Eskiden 1 TL = 5 UAH (grivna) iken şimdi oran
neredeyse 1’e 8 olmuş. Durum böyle olunca Ukraynalıların yurtdışına çıkmak için
küçük bir serveti gözden çıkarması gerekiyor. Büyük olasılıkla 2015 yazında
Türk turizminin gözbebeklerinden olan Ukraynalı turistlerin sayısında büyük
azalma olacak.
Son olarak şunu söyleyebilirim ki, Kırım halkının büyük
çoğunluğunun Ruslardan oluşması elbette Ukrayna lehine bir çözümü
güçleştirecektir. Rusya’nın uluslararası baskılara daha fazla direnemeyip geri
adım atmasını ama buna karşılık Kırım’da bağımsız bir ülke kurulmasını
sağlayacağını düşünüyorum. Kırım’daki Ukraynalılar elbette kendi ülkelerine
bağlı kalmak istiyor. Kırımtatarlar ise bağımsızlık seçeneğini reddediyor çünkü
ismen bağımsız olsa da yeni Kırım’ın Rusya kuklası bir devlet olacağını
biliyorlar.
|
İşgâle tepki olarak her evin kapısında Ukrayna bayrağı asılı |
Kırım’daki mevcut durumdan kimse memnun değil aslında.
Örneğin Kırımlıların yurtdışına çıkması şu an imkânsız gibi. Ukrayna’nın kardeş
ülkesi Polonya bile göç dalgasından korktuğu için artık Ukrayna’ya vize
vermiyor; hattâ var olan vizeleri bile iptal ediyormuş. Rusya ise Kırım halkına
Rusya pasaportu dağıtıyor ve tüm Ukrayna bayrakları indirip Rus bayrakları
asıyor. Bunu kaldıramayan Ukrayna kökenli halk, ülkenin diğer kesimlerine göç
etmeye başlamış.
Barış döneminde her türlü ticari ürün ve meyve-sebzeyi bağlı
bulunduğu Ukrayna’nın diğer kentlerinden sağlayan Kırım, şimdi dünyaya
bağlanmak için yalnızca Rusya’ya bağlı. İşin ilginç yanı Kırım’ın Rusya’yla
kara sınırı yok. Kırım’a artık tüm ihtiyaç malzemeleri Rusya üzerinden feribotlarla
geliyor. Kırımlı olan ancak Kiev’de çalışan arkadaşımın söylediğine Kırım’da
yaşam neredeyse 4 kat pahalanmış. Rusya ekseriyetle Orta Asya ve Uzak Doğu
ülkeleriyle ticaret yaptığından Avrupa malı hiçbir ürün artık Kırım’a
gelemiyormuş. Bu kalitesiz ürünler ve yaşam pahalılığı daha şimdiden Rus
kökenli Kırımlıların bile canına tak etmiş.
Velhasıl, her yönüyle Kırım’da bir kriz yaşanıyor. Nasıl
olur, olaylar ne yönde sonuçlanır öngörmek olanaksız ama umulur ki Kırım sorunu
bir an önce çözümlenir ve bölge barışa kavuşur. Ukrayna insanı gerçekten güzel
bir yaşamı hak ediyor.
***