Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu

22 Haziran 2017 Perşembe

Astana

Dünyanın en genç ve en soğuk başkenti Astana! Kendini gezginlere ve müstakbel ziyaretçilerine işte böyle tanıtıyor Kazakistan'ın çiçeği burnunda başkenti...

1998 yılının Aralık ayında, başkentlik payesini Almatı'dan devralan Astana, bozkırın ortasında ufak bir kasabayken, şimdi çağdaş mimarisiyle ve 1 milyona dayanan nüfusuyla Orta Asya'nın en önemli kentlerinden biri haline geldi.

Astana'da neler yapılır, nerelere gidilir, ne yenir, ne içilir bunlara geçmeden önce gelin isterseniz biraz kitabî bilgi vereyim.

Başkentliğin kısaca hikâyesi


Hükûmet merkezinin uzun yıllar Kazaklara başkentlik yapan Almatı'dan, Akmola denen küçük bir kasabaya taşınacağı açıklandığında herkes son derece şaşırmış. Ama resmî belgelerde ve kitaplarda yazmasa da herkes az çok biliyor gerçek nedeni...

Kazakistan bilindiği üzere, yüzölçümü bakımından dünyanın 9. büyük ülkesi. Eski başkent Almatı ise ülkenin en güneyinde, Kırgızistan sınırına yakın bir noktada bulunuyor. Değişikliğe gerekçe olarak işte bu sunuluyor: Başkenti ülkenin daha merkezî bir bölgesine taşımak.

Ama bir de gelin, şu dedikodulara kulak verelim:


  • Kazakistan nüfusunun %25'ine yakınını Slav kökenli Ruslar oluşturuyor. Bu Rus nüfusu, ağırlıklı olarak Kazakistan'ın kuzey kesimlerinde Pavlodar, Petropavl, Öskemen, Kostanay gibi kentlerde yaşıyor ve bu kesimde Kazak nüfus oranı oldukça düşük. Nursultan Nazarvayev'in ayrılıkçı halk hareketlerinin ve Rusya'nın olası ilhak girişimlerinin önüne geçmek düşüncesiyle başkenti daha kuzeye, Kazak nüfusun az olduğu bir bölgeye taşıdığı söyleniyor. Son yıllarda Kırım'ın Rusya tarafından nasıl ilhak edildiğine bakarsak, bu karar pek isabetli görünüyor.
  • Almatı'nın altyapısı artık artan nüfusla baş edemez hale geldiği için, Nazarbayev'in yeni bir ilgi merkezi yaratmaya karar verdiği söyleniyor. İç göç gelişmekte olan tüm ülkelerin ortak sorunu. Bu nedenle Almatı'yı tek merkez olarak büyütmek yerine, sıfırdan bir kent kurularak, insanlara bir başka seçenek sunulmuş. Astana'nın nüfusunun 850 bin olduğunu düşünürsek, Almatı'nın 850 bin kişilik göç almasının önüne geçilmiş diyebiliriz.
  • Almatı, deprem bölgesinde bulunuyor. İşte bu şanssız konumu nedeniyle tarihi boyunca hep büyük depremlere maruz kalmış. Tıpkı İstanbul gibi, Almatı'da da belirli aralıklarla büyük depremler oluyor. Olası bir depremde ülkenin yönetim birimlerinin felç olmaması için deprem tehlikesinden uzak bir yere taşındığı da dillendirilenler arasında.
  • Nazarbayev'i eleştirmek için öne sürülen bir başka iddia da, Nazarbayev'in yoktan bir başkent var ederek halk ve dünya nezdinde bir güç gösterisi yapmak istemiş olması. Milyon dolarlar harcanarak inşa edilen gökdelenler ve kamu binaları gerçekten de etkileyici. Nazarbayev bunu kesinlikle başarmış olmalı. 

Adını bir türlü bulamayan şehir 


Kazak tengeleri ve kent haritası
Ufak bir kasaba olduğu dönemlerde adı Akmola olan Astana'ya Ruslar imparatorluk döneminde Akmolinsk demeye başlamışlar. Daha sonra tipik bir Sovyet geleneği olarak, kafalarına esmiş bunu da bırakıp Tselinograd olarak değiştirmişler. Günümüzde Astana Havalimanı'nın uluslararası kodunun TSE olmasının nedeni, Rus egemenliğinin kalıntısı. Bağımsızlık geldikten sonra yeniden Akmola adına geri dönülmüş.

Nazarbayev, başkenti Almatı'dan Astana'ya taşıdığında her şey gibi kentin Akmola olan adını da değiştirmeyi uygun görmüş. Astana Kazakçada "başkent" anlamına geliyor. Hatırlayınız bizde de İstanbul'un eski adlarından biri Asitane'dir. Biz biraz kibarlaştırıp biçimini değiştirmişiz. 

Gelin görün ki, Astana adı da pek kalıcı gibi görünmüyor. Zira Nursultan Nazarbayev destekçisi siyasetçiler şehrin adının Nursultan, Nazarbay, ya da cumhurbaşkanı anlamına gelen İlbaşı (Elbası) olarak değiştirilmesini parlamentoda oylayarak kabul ettiler. Kraldan çok kralcı olmak mı dersiniz, ne dersiniz bilmem artık... Ancak Nursultan Nazarbayev'in bu öneriyi onaylayıp onaylamayacağı bilinmiyor.


Gezginler için Astana


Bir ülkeyi gezmeden önce, o ülkeyi tanımanın, anlamanın şart olduğunu düşünenlerdenim. Yukarıdaki laf kalabalığı bu yüzdendi. Şimdi gelelim, Astana'da gezginleri neler bekliyor sorusunun yanıtına.

Astana'nın Akmola olarak kuruluşu 1830 yılında gerçekleşiyor ve başkentlik piyangosu vurana dek çok da önemli bir merkez olmuyor. Dahası, Sovyet rejiminin yıkıcı, yok edici mimari anlayışı geleneksele ve eskiye dair hiçbir şeyin yaşamasına izin vermiyor. Bu nedenle geçmişten kalan tarihî bir yapı, hanlar, hamamlar, kaleler, köprüler, arnavutkaldırımlı dar sokaklar bulmayı umuyorsanız yanlış yerdesiniz.

Günümüz Astana'sı sıfırdan kurulmuş, neredeyse yoktan var edilmiş çağdaş bir şehir. Kent silüeti, bir Orta Asya kentinden ziyade Amerikan şehirlerini andırıyor. Kazakistan'ın doğalgazdan gelen tüm varlığı neredeyse yeni başkenti bayındır hâle getirmeye harcanmış. Kazaklar haklı olarak başkentleriyle övünüyor ve kıvanç duyuyorlar.

Astana'yı ziyaret edenlerin yolu buraya genellikle turistik amaçlardan çok iş amaçlı olarak düşüyor. Nazarbayev ülkede varlık gösteren tüm kurum ve kuruluşların genel merkezlerini Astana'ya taşımasını istemiş. Gelenler de kullanacakları binaları bir mimari başyapıt gibi tasarlatarak inşa etmiş. Bugün Astana'nın tüm caddeleri, anıtsal kamu kurumu ve şirket binalarıyla dolu. 


Bayterek Kulesi


Şehre simgesel bir yapı kazandırmak amacıyla tasarlanan ve dikilen Bayterek Kulesi, bu amaca ulaşmış gibi görünüyor. 500 tengelik banknotların üzerinde de kendine bir yer kapan kule, şehri ziyarete gelenlerin ilk uğradıkları noktalardan. Dev bir lolipopu andıran 97 metrelik Bayterek aslında bir seyir kulesi. Üst katlarda restoranın yanı sıra, Astana manzarasını izleyebileceğiniz camlı bölmeler bulunuyor. İçeride sanat galerisi ve ufak bir akvaryum da var. Girişler 500 tenge yani yaklaşık 5 lira.


Hanşatır


Türkçeye Hançadır olarak çevirebileceğimiz bu anıtsal yapı bir alışveriş merkezi. Orta direği yan yatmış dev bir çadıra benzeyen bu yapı büyük çaplı uluslararası bir mimarlık yarışmasının sonucunda birinci seçilerek yapılmış. Şehrin en büyük ve en önemli alışveriş merkezi olan Hanşatır'da ülkede bulunan hemen her uluslararası markayı bulabilirsiniz. Bizim yerli markalarımız da gururla Hanşatır'da yerlerini almışlar. Kazakistan'da bilindik markaların ürünleri genelde Türkiye'ye oranla bir nebze daha yüksek fiyatlara satılıyor. Bu nedenle alışveriş için Kazakistan'ın doğru adres olduğunu söyleyemem. Ancak soğuk kış günlerinde, sokakta yürümenin olanaksız hâle geldiği soğuklarda karın doyurmak ve ısınmak için en doğru yerin Hanşatır olduğunu söyleyebilirim.

Hanşatır'ın dışarıdan görünümü


Ulttık Müzeyi


Ulusal Müze olarak Türkçeleştirebileceğimiz bu yer, Kazakistan'ın en önemli müzelerinden biri. Esik Kurganı'nda bulunan ünlü Altın Elbiseli Adam bu müzede sergileniyor. Son zamanların en önemli ve en çok ses getiren arkeolojik buluşlarından olan bu altın zırh, müzenin en dikkat çeken parçalarından biri. İçeride bunun yanısıra Kazakistan tarihine ilişkin çok sayıda kalıntı sergileniyor.

Kazakstan Respublikası Ulttık Muzeyi

Tewelsizdik Meydanı

Bağımsızlık Meydanı olarak çevirebileceğimiz bu alan Astana'nın merkezidir desek yanlış olmaz. Astana'nın görülmeye değer yapılarının birçoğunu barındıran meydanda bol bol fotoğraf çekinebilirsiniz.

Tewelsizdik Meydanı ve Beybitşilik Sarayı'nın piramidi

Beybitşilik pen Kelisim Sarayı


Türkçesi Barış ve Anlaşma Sarayı olan bu yapı, cam piramit bölümüyle dikkati çekiyor. Cam piramidin yüksekliği 65 metre. İçinde müze, sanat galerileri, 1300 koltuklu bir opera sahnesi ve kafe var. 600 tengelik biletlerle ziyaret edilebilir. İngilizce turlar var.  


Kazak Eli Anıtı


Batı mimarisinden esinlenerek yapılan bu ulusal anıt, Barış ve Anlaşma Sarayı'nın karşısında, Tewelsizdik Meydanı'nın hemen ortasında bulunuyor. Tepesinde mitolojinin efsanevi kuşlarından Samruk'un (Simurg) heykelinin bulunduğu dikilitaşın yüksekliği yaklaşık 100 metre.

Kazak Eli Anıtı

Şabıt Şıgarmaşılık Sarayı ve Tewelsizdik Sarayı


Kazakça da "şıgarmaşılık", çıkarmacılık yani yaratıcılık demek. Yani bi yerinizden bir şey çıkarttığınız için (bu akıl olur, zihin olur, yürek olur, başka yer olur bilemeyeceğim) çıkarmacılık demişler yaratıcılık kavramına Kazaklar. Ne mantıklı değil mi? Çıkarmacılık Sarayı'nın binası köpeklerin önüne koyulan mama taslarını andırdığı için epey alay konusu oluyormuş. Tasarlayan neresinden çıkarmışsa, epeyce isabetli bir şıgarmaşılık yani çıkarmacılık yapmış doğrusu!

Tewelsizdik (Tevelsizlik) yani Bağımsızlık Sarayı da çağdaş mimarisi ile bu meydanın dikkat çeken yapılarından biri.

Mama tasına benzetilen Şıgarmaşılık Sarayı

Eziret Sultan Meşiti


Hazret Sultan Mescidi olarak Türkçeye aktarabileceğimiz bu cami, Kazakistan'ın en büyük ibadethanesi. Orta Asya'nın da sayılı camilerinden olan Hazret Sultan'a büyük paralar harcanmış. Klasik cami mimarisini Kazak dokunuşlarıyla harmanlamışlar ve ortaya güzel bir yapıt çıkmış. Komünist yönetim döneminde tüm ibadethaneler yıkılıp yok edildiği için ilk anıtsal camilerini yaparken Kazaklar çok özen göstermiş. Yıllarca inançlarından koparılmaya çalışılan Kazaklar arasında İslamiyet hızla yeniden güç kazansa da hâlâ halk İslam'ı pek tanımıyor. Cami Cuma namazlarında tıklım tıklım olsa da vakit namazlarında bu doluluğu görmek mümkün değil.

Cuma saatlerinde camiler oldukça dolu

Duman


Duman Akvaryum
İçinde dev bir akvaryum, su parkı ve yapay yağmur ormanı bulunduran bir eğlence merkezi olan Duman. Astana'nın en ilgi çekici yerlerinden biri. 2017 mayısında açılan dev dönmedolap (Astana Eye) şehre kazandırılan en son simgelerden biri.  

Atameken Kazakstan Kartası da bu merkezin yanıbaşında bulunan bir başka ilginç yer. Anayurt Kazakistan Haritası anlamına gelen bu yer, dev bir minyatür parkı aslında. Açık hava müzesi görünümündeki bu yer, Kazakistan'ın en önemli mimarî ve doğal miraslarının küçültülmüş boyutlardaki maketlerinin sergilendiği bir adres. Hoca Ahmet Yesevi'nin türbesinden, Almatı'nın Köktöbe'sine, Kazakistan'ın görülmeye değer tüm simgelerini burada birarada bulabilirsiniz.

Atameken'in Astana bölümü. Açıkhava bölümünde tüm ülke var.

Expo 2017 Astana

Expo 2017 Astana
Artık yavaş yavaş uluslararası arenada adından söz ettirmeye başlayan Astana, 2017 yılında dünyanın önde gelen sergi organizasyonlarından biri olan EXPO'yu düzenlemeye hak kazandı. Doğalgaz rezervleri sayesinde ciddi gelirler elde eden Kazakistan, doğal olarak sergi konusu olarak enerjiyi seçti. "Future Energy" sloganıyla gelecekte enerji kullanımı, üretimi ve sürdürülebilirliği gibi konulara yoğunlaşan sergi 10 Haziran - 10 Eylül 2017 tarihleri arasında ziyaretçilerini ağırlayacak.

Sergi alanı için yine hiçbir masraftan kaçınmayan Nazarbayev, düşman çatlatacak eserlere imza attı. Dünyanın en büyük küre biçimli yapısı olan "Nur Alem" EXPO'nun ve Astana'nın yeni simgelerinden biri olarak şehir silüetine eklendi. Bilmeyenler için söyleyelim, Paris'teki Eyfel Kulesi de bir EXPO için inşa edilmiş, sonraları şehrin simgesi hâline gelmişti.

Ayıptır söylemesi, EXPO 2017 Astana için ilk bilet alanlardan biriyim. Bileti aylar öncesinden aldım ancak otel rezervasyonunu akıl edemedim. Otel kapasitesi pek yüksek olmadığı için Astana'da tüm oteller neredeyse tümüyle dolu. Saçma sapan otellerde gecelik 1000 TL'ler telaffuz ediliyor. Bakalım, ilerleyen aylarda durum ne olacak. EXPO gezisi için ayrıca bir yazı sitede olacak. Beklemede kalın!

Ulusal Müzeden


İl-Etmiş Bilge Kağan yazıtı

Ünlü Altın Adam giyitleri

Öz dinindegini dos kör, özge dindegini duşpan tutpa
Öz dinindekini dost gör, başka dindekini düşman tutma
(Nursultan Nazarbayev)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder